Cumartesi, Şubat 9

ahanda çatlak ahanda patlak

hayır bu kadın burda bir süredir yokulğumdan istifade ederekten atıp tutmakta.. utanmayıp benim mekanıma da gelip karadeniz gezisi yazıma tehditleriyle müdahil olmakta... bi dakka ya ölmedim daha ben..
bi kere.. marul kaldı boğazında evet.. amaaaa.... ben o sırada önemli bişeyden bahsediyodum... ben aşık oldum diyorum o marul kaldı ölüyorum diyo... ahaah... sonra maruldan bişey olmaz... kılçık falan olsa neyse..
sonracıma... kabin yok diye deneme kabinine iki kişi girdik.. üstünedki herşeyi üstüme yıktı.. kemerini boynuma doladı ( ay pek sexy ) ama ne oldu... ne olduuuuuuuuuu... ikimiz de denedik bi güsel aldık çıktık.. iki kişi çıktığımızı görenler ne düşünmüştür bilemem... düşünün anasını satayım.. zaten bi o kaldı yapmadığımız....
başka.... yarıma ne oldu... ehe... ne bilem ne oldu...
sona... ada plakalı arabanın habire önüne attı kendini... hayır cam da açıktı.. o ısrarla.. "aaa oğlumun adı o benim" diyerekten kadıköyü birbirine kattı.. adam al plakayı be kadın der gibi baktı ikinci geçişinde...
sonra.. bak bu kadın da yol bulamıyor artık... beni geçti bravo.. işte ya huyundan ya suyundan...
daha onun yazmadıkları da var..
mesela beni huzurlu :) bir uykudan taciz telefonları ile uyandırdı.. yine yine yine.... kızım benim yediğim köfteden sana ne... sana neeeeeeeeeeeee.... zorla acele ettirdi beni... yine... apar topar attım kendimi.. biliyorum çünkü sonra bi kamyon laf etcek... ağzımın tadı ( ehehe ) gidecek..
sonra... fırıncı ekmeği dilimlemedi ( halamın ööle bi takıntısı var napayım ) diye terk ettiğim mekanda en az fırıncı kadar şaşkın bakışlarına maruz kaldım kankitomun... sen de anlamadın ya beni...:)
sonra.. kozyatağı havaş ofisi diye alakasız bi yerde bekledi beni.. sonra ne gelmiyon diye kızdı bi de...
kahverengiyle siyah giyer olmuş evet...
şimdilik bu kadar...

ama var ya... huysuz muysuz ama... yine de bu kadın bana çok iyi geliyo..:)
 
posted by patlak at 18:26, | 1 comments

Başlığı sonradan koydum, ben özet verdim sen usturuplu anlatıver...


Ya biz buluştuk sahi. Yine İstanbul'da. Anlatmak, yazmak yine bana düşer.... Ama bi süre sonra... Şimdi halim yok.Şöyle kısa özet veriim.
Köfte yemeye doymadın, nerdesin be?
Hiii senin yarın nereye gitti?
Iyyyk sen ne zaman kahveyle siyahı bir arada kullanmaya başladın?
Bu sefer Çatlak'a çip takalım.
Hülyalı bakışlar...
Hülyalı bakışlar...
Marul boğazımda kaldı ölüyom.
Ya marul boğazımda diyorum.
Ya ölsem umrun değil.
Kabin manzaralı fotoğraflar.
Karga karga "gak" dedi.
Aaaaa oğlumun adı.
Sus rezil.
Haha onun hem bir .... hem de bir ... var. Senin hiç şansın yak.
Bi göstepe uzatır mısın?Ha ha ha ha...
Eğlenmişiz yine beeee...
 
posted by çatlak at 01:45, | 0 comments

"Neyin var?"diye sorsunlar istemem


yazmaya halim yok
yok nasıl düşünürsen ööle olur, sen yön verirsin falan hikaye
hani çok seversin ama onun orda olamayağını anlayıp salıverirsin ya işte ööle
aslında hiç bi şey demiim susayım, ardından bakayım ...
 
posted by çatlak at 01:34, | 0 comments