Pazartesi, Haziran 23

Ahanda gene ben:))

Çok şükür kankitoya kavuştuk. Hatta şefkatli kollarına teslim edildik. Hasretle kucaklaştık. 

Canım Nunim'e pasta almaya girdiğimiz markette yıllar önce yaptığım ve ona yapmaktan çok zevk aldığım şu olayın farklı versiyonuyla pek bi neşelendik:))
 
Patlak'ın "Sen bekle şurda ben alıyım pastayı." deyip markete girmesinden ve çıkamamasından sonra beklemişliğin verdiği ızdırapla markete daldık.  Ve görüldüğü ilk noktada "Aşkım nerde kaldın? Seni bekliyorum dışarıda bir saatir ." le başlayıp meraklı bakışlar altında ve onun "Herkes burada beni tanıyor yapma." yalvarmalarına rağmen sevgili rolünü keyifle yaptık:))
 
 
Bol muhbbet, lezzetli bir yemek ve  iki yıl önce açıp içmediği "gideri var" deyip yutturduğu bayat içki ile gecemizi noktaladık.
 
Hain kedi Midas'ın sürekli ayaklarımı yalayıp beni zıplatmasını ve daha ilk geceden valizimden araklayıp kaybettiği babetimi konu edip gecenin büyülü atmosferini bozmak istemem.  Fakat açık camdan düşme ihtimalinin ev halkı üzerindeki korkusu önümüzdeki günler için ilham kaynağıdır belirtmeden geçmiyim.
 
Tüm bunlara rağmen alyanssız geldiğime pişman olduğum yolculuk sebebiyle canım patlağımın bana alyansa benzer bir yüzük buluşu ve ayrıca beni yatağına alması  çok hoş;)) Yaşanan bu son dakika gelişmeleri,  sanırım bayat içkiyi ve oramda buramda gezen kedi kıllarını bir nebze de olsa hafifletir cinsten...
 
Ne diyim? Şükür kavuşturana...
 
 
 
posted by patlak at 00:14, |

0 Comments: