Perşembe, Mayıs 24

Geri Geldik

Yorgunduk, yoğunduk, kafamız karışıktı...... Bahane çok yani. Ama artık döndük. Bu arada neler olmuş diye şöyle bir düşündüğümde işte aklıma gelenler:





1-İşten eve dönerken Patlak serviste yumruk atıp dudağımı patlatmış. Daha önce de benzerini yapmıştı zaten. İşte o zamanda acı içinde anlattığım olaya burada da yer verelim.


(BUNU BANA KİM NEDEN VE NASIL YAPTI?




İşte suç aleti, silah, kafa şişiren...
Dostun daha doğrusu dost bildiğinin , en yakın sırdaşın, arkadaşın, seni yaraladığı , kafana hunharca fırlattığı alet.
Neden?
Süslü püslü kokoş giyinip, hava attığı parlak ayakkabılarını masanın altında çıkardığı ve parmaklarını birbirine sürtüştürdüğü anı yakalayıp, bu anı belgelemek için çekilmeye çalışılan fotoğraf, işte bu hain saldırının sebebidir. İşte o anda kafaya gelen bu silahla kafamdaki yarı fındık büyüklüğündeki şişin sorumlusu bu bahsi geçilen dosttur.
Hatta yarı baygın yere düştüğümde yüzüme bile bakmayıp, acımasızca muhabbete devam eden de ta kendisidir.
Ama en önemlisi bu muhabbeti bana yazdıracak kadar bana malzeme veren, buraya bunu yazdığım için bana kızmayacak olan, tek arkadaşım, neşe kaynağım da yine aynı şahsiyettir. :P) demişiz zamanında. Valla bu sefer demiyorum. Dudağımdan kan aktı. Ve de şişti.


2-Oğluşuna doğum günü hediyesi "balık alıyım mı, temizler misin, sana sorayım önce ." demişim Şimdiye kadar hiç balık beslemediğini ve akvaryum temizlemediğini komik derecede öğrenmişim. Ayy söylemeyin kimselere ama bu zavallım elde süzgeçle akvaryumun içinden balık boklarının tek tek toplanacağını zannediyormuş. Keşke söylemeseydim de uğraşsaydı biraz.


3-Birlikte daha önce aldığımız kardeş düğününde giyilecek elbise herkes tarafından "gelinliğe benziyor" diye nitelendirilince birlikte yine kardeş düğününde giyilecek elbise aramışız.(Ayrıntılar daha sonra)


4-Sevgili Patlak'ım kendine bensiz takıldığı farklı bir mekan edinip sonra da dün gece mekana son noktayı güzel koymuş.



5-Yine diyeti bozmuşuz.


6-Gene diyete başlamışız.

7-Sonra gene diyeti bozmuşuz.



8-Ayrı durduğumuz her saniye işkence olduğundan Patlak bana hat almış. Kimileri bunu kıskanmış ama ne yapalım... Artık telefon kulağa yapışık dolaşıyoruz. Nasıl olsa beş dakikası bir kontür.


9-Hayatta hep isteyip, sahip olamadığım bir şeyi bana almış. O şeyi bana kullandırmayan kişi de kıl olmuş.


10-Çok gülmüşüz.Çok eğlenmişiz.

12-Ve çok gülen biraz da ağlar misali, Patlak'ım çok önemli bir karar almış. Benden binlerce kilometre uzağa taşınmaya karar vermiş. (Bunun ayrıntıları da sonra)


İşte zamanböyle geçmiş. Arada bahsedilemeyen ya da unutulan çok şey var. Zaman yine akıp gidecek. Bir yıl sonra burada yine birlikte yazıyor olacağız ama yan yana olamayacağız. Büyük ihtimalle ben birlikte gezdiğimiz sokaklarda anıları hatırlayıp iç geçirecek ya da boşalttıkları evin önünde sızana kadar içip "Nerdesin ulan Patlaaaaaaak" diye nara atıyor olacağım.
 
posted by çatlak at 13:18, |

5 Comments:

  At 25 Mayıs 2007 09:08 Anonymous Adsız said:
acaba uçağın önünü kesip "hayır gidemessin,buradan"deyip haykırsak gitmez mi?
  At 25 Mayıs 2007 10:28 Anonymous Adsız said:
aaaaaa selin'im gelmiş..
  At 25 Mayıs 2007 22:18 Anonymous Adsız said:
yok ben karar verdim;uçağın pervanelerine asılıcam! nası fikir?
  At 26 Mayıs 2007 00:42 Anonymous Adsız said:
a evet.. uçak kalkmaz o zaman.. ancak; sana da bi faydası olmaz sanırsam:)))))))))